🎳 En Uzun Boylu F1 Pilotu
HAMILTON F1’de sezonun 19. ve son ayağı Abu Dabi’de kazanan isim Mercedes GP pilotu Lewis Hamilton,olurken, İngiliz pilot sezonu şampiyonlukla tamamladı.. ARALIK 2014 E K
SebastianVettel (3 Temmuz 1987'de Heppenheim, Bergstraße, Hesse, Batı Almanya'da doğdu) Alman Formula 1 pilotu ve 4 kere Dünya Formula 1 Şampiyonudur. 2013'te artarda 4. kez şampiyon oldu. 2019-2020 Sezonunda Charles Leclerc ile birlikte Scuderia Ferrari için yarışıyor. Daha önceki takımları BMW Sauber, Toro Rosso ve Redbull Racing'tir. Vettel'in piste çıktığı ilk yarış
pilotlarıylailgili tüm bilgileri görüntüleyin
Ortalamaboy 170-180 arası ise 190 ve üzeri boya sahip olanlar uzun boylu olarak sayılabiliyorlar. Uzun boylu olmak bazıları için hayal iken, bazıları ise ”keşke 170 olsaydım” diyebilir. Bunun nedenleri özellikle birçok ürünün ideal boya sahip insanlar için tasarlanması. Mesela uçak koltukları.
F1 Steiermark Grand Prix'sinde pole pozisyonu Verstappen'in. Formula 1 Dünya Şampiyonası'nda sezonun 8. yarışı Steiermark Grand Prix'sine, Red Bull takımının Hollandalı pilotu Max Verstappen ilk sıradan başlayacak. Avusturya'nın Spielberg kentindeki 4 bin 318 metrelik Red Bull Pisti'nde 71 tur üzerinden düzenlenecek yarışın
Daha önce "dünyanın 18 yaş altı en uzun genç kızı" unvanına sahip olduğunu anımsatan Gelgi, "Dünyanın en uzun boylu kadını unvanına sahip olmak için Guinness'e başvuru yaptım. Sonrasında bir ölçüm sürecimiz oldu ve rekorum onaylandı, resmi sertifika takdimi gerçekleşti. Bu durum dün tüm dünyaya duyuruldu.
Robert Pershing Wadlow (22 Şubat 1918 - 15 Temmuz 1940), tıp tarihinde tanınmış en uzun boylu insandır. Alton, Illinois de doğduğu için Alton devi olarak da tanınırdı. Öldüğünde 2,72 m boy ve 220 kg ağırlığa sahipti. Uzun boyu ve durmaz büyümesi "pituiter hipertofisi" (Hipofiz bezinin aşırı büyümesine) ve aşırı
Jochen’in turu, hiçbir zaman tamamlanmayacak. Nina kronometreyi durdurmuyor. Zaman yine de duruyor. Öldükten sonra şampiyon olan tek Formula 1 pilotu Jochen Rindt’in güzeller güzeli eşi
verstappenle beraber f1'in en tuhaf ikilisini oluşturacak ingiliz pilot. ikisi ekstra ağırlıklarıyla zaten f1'in hurda yığını olan minardi'nin yükünü iyice ağırlaştıracaklar. wilson her yeni yetme f1 pilotu gibi minardi'yi bir basamak olarak görüyor ama basamakta sürekli durursa f1'in otomatik kapılarının fena
cLeJ420. Mesude ERŞANOluşturulma Tarihi Temmuz 31, 2010 0000Dr. Halil İbrahim Tekin Gazi Magosa’daki Kıbrıs Tüp Bebek Merkezi’nin direktörü ve yaklaşık 5 bin bebeğin dünyaya gelmesine vesile oldu. 50 yaşın üstündeki 400’den fazla kadına ilk kez annelik duygusunu tattırdı. Aralarından ikisi 64 yaşındaydı. Bazılarının çılgınlık olarak nitelendirdiği cesaret isteyen bu tedavilerin stresiniyse ancak hızlı araçlarla atabiliyor. Kıbrıs’ın en büyük beygir güçlü arabası onda. İki motosikleti, bir de uçağı varDr. Tekin 48, Galatasaray Lisesi’nde okurken basketbolla tanıştı. Ama hayali pilot olmaktı. Boyu varınca, pilot olma hayalini erteledi, maket uçak yapmakla yetindi. Basketbola devam etti. Galatasaray yıldız, genç, A takımlarında oynadı. Fena bir öğrenci değildi, önce Cumhuriyet Tıp Fakültesi’ni kazandı. Yeni kurulan okul Hacettepe Tıp Fakültesi’nin bünyesindeydi, bir yıl Ankara’da kaldı. Tekrar sınava girdi, bu kez Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ni kazandı. Sağlık sorunu nedeniyle basketbol oynamayı bıraktı ama kopmadı, antrenörlükle devam etti. Altı yıl boyunca basketbol okulunda çalıştı. HIZ ÖZGÜRLÜK HİSSİ VERİYORBu arada okulu bitti. Kadın hastalıkları ve doğum uzmanlığını Zeynep Kamil Hastanesi’nde aldı. Bir süre İstanbul’da çalıştı. 1999’da annesinin memleketi KKTC’ye gitti. Burada sadece yoğun çalışmakla kalmadı. Sakin ada hayatı gençlik hayallerinin birer birer gerçekleşmesine olanak verdi. Belki istediği kadar büyük uçakları kullanamıyor ama artık kendi uçağı var. Cirrus GTS SR 22 model uçakla ada semalarında gezebiliyor. Hızlı arabaları seven Tekin’in Japonya’dan getirttiği Nissan GTR, 641 beygir gücüyle adanın en hızlı ve güçlü arabası. Suzuki GSX-R 1000 ve KTM 640 Supermoto marka iki motosikleti de olan Tekin, şunları söylüyor “Yaptığım iş çok ciddi bir sorumluluk. Elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum ama riskleri var. Hastalara karşı gereğinden de fazla sorumluluk hissediyorum. Gebe kalamayanlara çok üzülüyorum. İçlerinde evini, barkını satıp gelenler var. Yardımcı oluyoruz ama bir yere kadar. Çok gerildiğim zamanlarda antidepresan kullandım daha kötü hissettim, afakanlar basmaya başladı! Yürümeyi denedim, Kıbrıs çok sıcak. Toz, toprak ve böcek alerjik bünyeme iyi gelmiyor. Bir süre balıkçılık, dalgıçlık yaptım sonra sıkıldım. Balıkları vuramıyorum artık. Suyun dibine iniyorum, çıkabilir miyim diye bakıyorum. Sonunda motora bindim. Çok ciddi özgürlük hissi veriyor. Yüzüme vuran rüzgar bütün stresimi alıp götürüyor. Müşhiş bir şey. En stresli insanı bile kuzu gibi yapar, tavsiye ederim. Köyde yaşıyorum, hastaneye arabayla on, motorla üç dakikada ulaşıyorum. Müthiş bir adrenalin. Hızlı araba kullanmak da başka bir keyif.”300 SAATTEN FAZLA UÇTUDr. Tekin yaklaşık beş yıldır uçuyor. KKTC’de küçük uçakla uçuyordu. Yeni uçağına binebilmek içinse Güney Kıbrıs’a Larna’ya geçiyor “Bir saat uçmak için beş saat harcıyorum, Rum tarafı uçuş için kısıtlı izin veriyor. Yine de değer. Uçak öyle sanıldığı kadar pahalı değil aslında. Bana 205 bin Euro’ya mal oldu. Bir saatlik uçuşun maliyeti ise 200 Euro civarında. Daha uzun mesafelere de uçabiliyorum. Arkadaşlarla Beyrut ve Mısır’a gitmeyi planlıyoruz. Havacılıkla ilgili ciddi bilgi birikimim, merakım var. Toplam 300 saatten fazla uçtum. Biri PPI denilen kişisel, diğeri EPPL denilen küçük sportif uçaklarla uçmak için sertifika sahibiyim. Neredeyse akrobasi sayılabilecek şeyler yapabiliyorum. Alçaktan uçmak, fokları takip etmek, tarlaya inmek çok çok keyifli. Havacılıkla ilgili fuar ve festival ne varsa katılıyorum.” BİRAZ GENÇ HATTA PROTESTTİM GALİBADr. Tekin, yumurta ve sperm donasyonları, ileri yaştaki kadınları anne sahibi yapması nedeniyle ciddi eleştiriler aldı zaman zaman “Türkiye’de yumurta nakline uzun zamandır ihtiyaç var. Ama hastalar böyle bir tedavinin mümkün olduğunu bilmediği için evinde oturuyordu. Menopoza girmiş kadınlara Evine git, çocuk sahibi olamazsın’ deniyordu. Çünkü Türkiye’de yumurta donasyonu yasak, KKTC’daysa serbestti. 1999’dan itibaren KKTC’de çalışmaya baladım. Kadınlara yumurta donasyonuyla başka bir kadının yumurtasıyla anne olabileceklerini söylemeye başladım. Biz KKTC’de yumurta ve sperm donasyonuyla tüp bebeğe başlamadan önce aileler Yunanistan, İngiltere ve ABD gibi ülkelere gidiyordu. Ama sorunlar vardı. Örneğin Yunanistan’da bir merkeze donasyon için 17 hasta yollamıştım. Biri bile gebe kalamadı. İngiltere’de bekleme listeleri çok uzun, üç-beş sene sonra sıra geliyor. ABD’deyse çok pahalıydı. KKTC buralara gidemeyen ailelere çıkış oldu. Sperm bulmak, yumurta ve taşıyıcı anne bulmaktan daha kolay çünkü bankası EKONOMİSİNE DARBE VURULDUTürkiye’de başkasının yumurta ve spermiyle çocuk sahibi olmak yasakken KKTC’de serbestti. Yakın zamanda Türkiye’den gelenlere yumurta ve sperm nakli yasaklandığı için buradan gelen hastalar neredeyse yüzde 80 azaldı. Kısırlık sorunu olan kadın ve erkekler çocuk sahibi olmaktan vazgeçmez. Yapılan KKTC ekonomisine darbe vurmak, sonuçta bunlar dünyanın tu kaka’ dediği işlemler değil. Türkiye, hastaya yumurta nakli’ gibi bir alternatiften söz edilmesini dahi yasakladı. Doktora, Bu hastalığın tedavisinin bir kısmıyla ilgili bilgi vermeyeceksin’ deniyor. Seni içeri atarım’ diye tehdit ediyor. KKTC’ye gelemeyen başka ülkelere gidiyor. Türkiye’nin yasağına kadar KKTC donasyonda İsrail’den sonra iki CİNSİYET TAYİNİ İÇİN GELİYORİngiltere ve Fransa’dan hastalarımız geliyor. Hem yumurta ve sperm donasyonu hem de istedikleri cinsiyette bebek sahibi olabilmek için. Embriyoya yaptığımız testlerle bebeğin cinsiyetini tayin edebiliyoruz. Aslında cinsiyet tayini ciddi, sıkıntı yaratan bir iş. Dört kızı olan ve erkek bebek için gelen aileye yanlışlıkla yine kız bebek yerleştirirseniz büyük hata yaparsınız. Cinsiyet seçiminin nüfus dengesini bozması mümkün değil. Zaten insanların istediği cinsiyette çocuk sahibi olma şansı yüzde 50. Tüp bebek vakalarının sadece yüzde 8’i cinsiyet tayini için geliyor. Bunlar da çok varlıklı, genellikle aynı cinsiyette 3-4 çocuklu aileler. İşlemin maliyeti yaklaşık 16 bin lira. KADINLAR YILLARCA YALVARIYOR, TAŞ OLSA ÇATLARDört yüz civarında 50 yaş üstü kadını doğurttum. Bunların yüzde 80’i Türk. İkisi 64 yaşında. Aslında teorik olarak 90 yaşındaki kadın bile doğurabilir, rahim yaşlanmıyor. Artık 45 yaş üstü kadınlara donasyon uygulanması burada da yasak. Türkiye’de kadınlar çocuk sahibi olamamayı çok fazla mesele yapıyor. Aslında ben de 50-55 yaşın üstü kadınların, çok sağlıklı değilseler bu işlemlerden geçmesini ve anne olmasını doğru bulmuyorum, çıkabilecek olumsuzlukları düşünüyorum. Ama yıllarca yalvarıp yakaran hastalarım var. Taş olsa çatlar. Acıma hissiyle dayanamadım ve yaptım. Bu da kişiliğimin zayıf tarafı. Testlerden sonra sağlığında sorun yoksa ikna oluyorum. 58 yaşında bir hastam doğum yapınca şaşırdı herkes. 64 yaşında iki anne yine burada yumurta donasyonuyla gebe kalarak doğum yaptı. YUMURTA NAKLİ BÖBREK NAKLİNDEN FARKSIZ Doğrusunu isterseniz 45 yaş üstü yasağını kimse ciddiye almıyor. Anayasa mahkemesi başvuruyu kabul ettiği için, yürütme durdu diyebilirim. Hiçbir kadının üremesine, çocuk doğurmasına engel olamazsınız. Yaş, sosyal ve medeni durum engel değil. İnsan hakları boyutundan bakarsınız böyle bir engellemeye hakkınız yok. Kişi böbrek yetmezliğine girerse zavallı gözüyle bakıyoruz, yardım etmeye çalışıyoruz. Ama kadın örneğin rahimsiz doğarsa, yumurtası bitmişse yani doğal yolla anne olma şansı yoksa ne yapsın? Bir alternatifi var, yumarta donasyonu. Kliniklerin yaş sınırlaması yapması doğal ama devlet sınırlayınca kişiler arasında ayrım oluyor. Başkasının yumurta ve spermine ihtiyaç duymak, böbrek nakline ihtiyaç duymaktan farksız. Bazı kadın ve erkekler de yumurta ve sperme ihtiyaç duyar. Yumurta donasyonuna ihtiyaç duyan kadınların çoğunluğu 45 yaş üstü. Doğurttuğum kadın ve bebeklerinin hepsi sağlıklı. Artık çok ileri yaştaki kadınlara yumurta donasyonu yapmıyorum. Bu tedaviyi yaparken biraz daha gençtim, protesttim galiba... YUMURTADA SARIŞIN MAVİ GÖZLÜSÜ SPERMDE BABAYI ANDIRAN İSTENİYORYumurta nakli yaptığım kadınlardan sadece biri bebeği istemedi. İkinci uygulamada hamile kalmıştı ancak gebelik psikozuna girdi. Bebeği aldırdı. Bunun dışında hiçbirinde çocukla ilgili en ufak bir sorun yaşanmadı. Nakille çocuk sahibi olanların büyük bir kısmı 10-15 yıl tedavi görmüş, sonunda menopoza girmiş kadınlar. Ama çocuk sahibi olma arzuları inanılmaz yüksek. “Yumurtan veya rahmin yok” dediğimizde, hemen “Başka tedavisi yok mu?” diye soruyorlar. Kadının yazılımı böyle, neslini sürdürmek istiyor. Başkalarının yumurtasıyla anne olmayı önemsemiyor. Yumurtasını almak için kardeşini, arkadaşını, teyze kızını getiren kadınlar var. Erkekler, yumurta donasyonu veya taşıyıcı annelikle çocuk sahibi olmayı kolayca kabul ediyor. Kadın yumurtası alınıyorsa sarışın mavi gözlü tercih ediliyor. Ama spermde, verici babaya benzesin isteniyor. Baba “Aman bana benzesin” diyor. Kendinden uzun boylu olmasını dahi istemiyor. Anadolu tipi spermler getiriyoruz. HASTALIĞIMA HOCALARIMI İNANDIRAMADIMHenüz 23 yaşında bir tıp öğrencisiyken kanserle tanıştım. Boğazımda bir şişlik vardı; kendimi kötü hissediyor ve kilo kaybediyordum. Halsizdim, spor yapamıyordum. Hocalarım ciddiye almadı. Meğerse tıp fakültesinde üçüncü sınıfta okuyanlar, derslerden etkilenerek kendilerine hastalık kondurur ve hocalara gidermiş “Patoloji okuyorsunuz, hepiniz paranoid oldunuz. Yok senin bir şeyin, kocaman adamsın” diye kızdılar bana. “Boğazımda birşey var, büyüyor. Boğazımda, vücudumda kötü şeyler oluyor” diye anlatmaya çalıştım ama her gittiğimde geçiştirdiler. Prof. Dr. Nur Danişmend, “Bunu ciddiye alalım” dedi. Nihayet ameliyat oldum. Kötü tipte bir tiroid kanseri olmuştum, metastaslarım vardı. Hocalarım hata yaptıklarını kabul etti ama tam üç yıl kaybetmiştim. Herkes gibi “Niye ben” diye sordum. Budizmle ilgilenen bir ağabeyim “Bu bir işaret. Tanrı seni çok ciddi bir sorunla karşılaştırdı. Yaşadığın bu deneyim seni seni bir noktaya taşıyacak, iyilik getirecek” dedi. Neyse ki ameliyat iyi geçti, iyot tedavisi gördüm. 25 yıldan sonra hala yaşıyorum. Kanserden korkmadım, hayata adapte olmaya çalıştım. Hiçkimsenin görmediği, yaşamadığı, yapamayacağı, çok şey gördüm, yaptım. Doğrusu bu deneyimi yaşamamayı tercih ederdim ama hasta olduğum için hastalığın ne olduğunu, psikolojisini gayet iyi biliyorum. Bazen nasıl ümitsiz olduklarını, doktorlardan ne beklediklerini çok iyi anlıyorum. Elimden geldiği kadar, kardeşime davranır gibi davranmaya çalışıyorum.
lewis hamilton'un üstteki listede olmamasına pek anlam veremedim. kendisi f1 tarihinin ilk siyahi pilotu. f1 kariyerine başladıktan 1 sene sonra şampiyon olmuş bir isim. 4 şampiyonluğu bulunuyor ve listedekilerin bazılarından daha fazla şampiyonluğu var. sebastian vettel ise şumi'den sonra lige belli bir süre ambargo koyabilen tek isim. 2010-2014 seneleri arasında 4 kere üst üste şampiyon olmuştur. sadece kişisel yorum olarak yazdım. üstteki yazarı eleştirmiyorum. eski pilotları izlemediğim için liste 5. şampiyonluğu aldı hamilton. f1 camiasında genel olarak bu listede en çok yer alan 5 pilot, sıraları listeden listeye, ve listeyi yapan kişiye göre değişmekle birlikte michael schumacher, ayrton senna, juan manuel fangio, jim clark ve alain prost'tur. 2018 senesindeki performansıyla birlikte bu listeye prost yerine lewis hamilton'u alacak kişiler de olacaktır; ancak gene de hamilton'un bu listeye girebilmesi için 2017-18 performansının benzerini önümüzdeki senelerde de devam ettirmesi gerektiğini düşünüyorum. kendi şartlarında değerlendirmek lazım. örneğin elektroniklere ve stratejilere boğulmuş son on yılın gp leri bence pilotların değil, takımların yüzden tam da... artık gp, eskisi kadar dikkat çekemiyor ve izlenmiyor, bu net. ama hakinen in fazladan bir elli beygirine direnen schumi'yi, bire bir aynı araç ile yaklaşık prost'tan iki sn daha iyi bir tur atanmonaco gp sıralama turları-1988 senna'yı, tamamen yanıp altı hafta sonra yarışan lauda'yı kim inkar edebilir?edit; özelden hakinen'in aracının schumi'ninkinden güçlü olduğuna dair veri isteyen oldu. buraya da düşelim ayrıca ben net başında hakinen'in aracı 80 beygir civarı daha güçlüdür. daha sonraki sezonlarda da hep avantajlı bir araçla yarıştı. ilgili siteden kontrol schumi senna kavgasında taraf değilim. ikisi de iyi vs sennamerak eden yukarıdaki videoları izler. bence senna daha yetenekli ama merhametli ve duygusal, schumi ise daha istikrarlı ama plancı ve tarih düzeltme, senna 1990 da da prost'a iki sn bindirmiştir, ancak araçları aynı olmayıp prost ferrari, senna mclaren honda kullanmaktadır. ;-aylar sonra edit; monaco gibi pistler kuruyken ve neredeyse tüm pistlerde yağmur damlası yere düşünce ak göt kara göt belli olur gençler. eğer kim iyi görmek isterseniz youtube a wet gp yazıp izleyin. rain man ler göreceksiniz;- inceleyiniz juan pablo montoya’dır. 1-michael schumacher2-kimi raikkönen3-lewis hamilton5 e tamamlayamıyorum bir türlü. bkz michael schumacher burası sabittir. değişemez, değişmesi teklif dahi edilemez.bkz mika hakkinen sumi ile rekabeti yeter. ferrarinin mükemmel araçları ile baş edemeyince bırakmıştır. aynı arabalarda yarışabilselerdi keşke.bkz kimi raikkönen tek sıkıntısı konsantrasyon. sürüş yeteneği ve hızı tartışılmaz. şampiyon olduğu sezon son iki yarışta yaptıkları unutulmaz.bkz fernando alonso şumiye kafa tutanlardan. muazzam sürüş stili var. ortalama bir araçla bile rekabetçi olabilir.bkz juan pablo montoya kısa zamanda hafızalara kazınabilecek bir yetenek ve agresiflik. çok erken koptu formula 1'den. keşke daha fazla benim izlediğim şampiyonlardan oluşmuştur. izleyemediğim pilotlar hakkında yorum yapmayacağım. bkz ayrton senna pilotlar üstü bir yerdedir. kendisini bir klasmana sokmak çok ayıp olur. ayrton sennamichael schumacheralain prostnicki laudanigel mansell schumi'nin en prime yılları doksanların ikinci yarısıydı. bugün insanların 2010 sonrasını veya 2000-2006 arasını görüp beğenmemeleri normal. ama schumi gerçekten tarihin en iyi pilotuydu. güzelce tartışır sebeplerini de sırayı ben olsam senna'yı koyarım. çünkü senna ilk profesyonel pilot. yoksa anlatıldığı gibi başarısının sırrı yeteneği değil çalışkanlığı. ki bu listedeki her pilot için geçerli bu. ama bunu ilk yapan senna'dır. peki senna neden ikincidir? çünkü senna birincisi yarış esnasında duygularına yenilir. ikincisi senna istikrarlı bir pilot olmayı çok geç sıraya hamilton'ı yazıyorum. hamilton bu listede ilk iki sırada da olabilirdi. ama onun için alonso türünden bir "kötü araç" macerası yaşaması gerekiyor. bu hem senna'da hem schumi'de var. ama hamilton koca kariyerinde bir sezon hariç kazanma kapasitesi olmayan bir araçta yarışmadı. istatistiklerinin bu kadar iyi olmasının sebebi de bu. ayrıca ilk yıllarında, 2007'yi saymazsak hep kendinden aşağı pilotlara karşı yarıştı. ve totalde 3 yıla baktığınızda mclaren'de takım arkadaşı button'a mağlup oldu. ilk iki mercedes yılında rosberg'e tam üstünlük kuramadı. üçüncü yıl istisnai derecede iyiydi. dördüncü yıl rosberg tarafından tokatlandı. psikolojisi iyi bir rosberg son 4 yarışı da kazanabilir hamilton'ı deli edebilirdi. ama hamilton'ın en iyi sezonu şu ana kadar 2018 oluyor. vettel'e göre daha kötü bir araçla yarışıyor. kendine çok iyi bakıyor. çok çalışıyor. çok disiplinli yaşıyor. ticari faaliyetleri de ihmal etmeden kolayca götürüyor şampiyonayı. alonso. bu listede pekala birinci sırada olabilecek kadar yetenekliydi alonso. ama yıldız tilbenin dediği gibi, yanlış zaman yanlış insan.*doğru zamanda doğru yerde olabilmek de insanı büyük pilot yapar. hamilton'ı yaptığı gibi. veya takımına sadık olmak, çenesini tutmak da. schumi ve senna'yı yaptığı gibi. schumi 96'da ferrariye geldiğinde takım uzun yıllardır yarış dahi kazanamıyordu. son şampiyon ise 79'da scheckter'ın şampiyonluğuydu. schumi takımı adeta kendi yönetti. taşın altına sürekli elini soktu ve 99 yılına geldiğinde ferrari artık rakipsizdi. o yıl schumi silverstone'da bacağını kırdığı için şampiyon olamadı. bunlar alonso'nun beceremediği şeyler. alonso gittiği ger takımdan olaylı ayrılacka kadar psikolojik sorunları olan bi adam. çenesini tutamaması bi yana sürekli takımları kötüye sevk ediyor. mclaren'e honda'yı bıraktırması gibi. sorunun mclaren'de olduğu şimdi çok güzel bir şekilde ortaya çıktı. red bull ve renault ilk 10'da muntazaman yer alırken alonso ilk q3'e kaldığında telsizden sevinç çığlıkları atıyor. bu başarısızlığın arkasındaki iki isimden biri mansour ojjeh, diğeri fernando beş yok. en iyi beşinci pilotlar var. prost var. rosberg var. gelecekte buraya girmesi muhtemel verstappen var. 80'lerden öncesini de almıyorum çünkü o zaman formula 1, formula 1 değildi. insanlar 1985 yılında dahi araçta ne kadar yakıt bulunduğunu ölçemiyorlardı.* yarış bitirebilmek bile sizi tek başına şampiyonluk adayı yapıyordu. 1980'lerde bile f1 nasıl bir yapılanmaydı şuradan okuyun ben montoyacıydım. o dönemde raikkonen ve coulthard diğer tuttuklarımdı. hiç bir zaman da schumi ye ve alonso'ya ısınamadım. montoya bırakınca da yavaştan ilgimi kaybettim, şimdi yarışanlardan 5 tanesini bilmem. ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın.
11 FORMULA 1'DE 2021'İN EN İYİLERİ Formula 1'de 2021 yılının en iyi 10 pilotunu sıralıyoruz. İşte 10'dan 1'e doğru Sporx'in seçimleri... Fransız pilot, Alpha Tauri ile harika bir sezon geçirdi. Podyuma bir kez daha çıkmayı başardı. Sezonu 3 haneli puanla, 110'la noktaladı. Mercedes, Red Bull, McLaren, Ferrari ile rekabet edecek bir aracı olmamasına rağmen sezonu ortalama sırayla kapattı. 22 yarışın sadece 3'ünü bitiremeyerek istikrarını da gösterdi. Ferrari ile geçirdiği kabus sezon sonrası Sebastian Vettel, kariyerinde ilk kez Mercedes motorunu Aston Martin ile sürdü. Aston Martin, değişen kurallara adapte olmakta çok zorlandı. Araç çoğu zaman gridin en kötülerindendi. Azerbaycan'da 2. bitirdi. 22 yarışın sadece 3'ünde yarış dışı kaldı. Topladığı 43 puanla takım arkadaşı Lance Stroll'ü geçti. Geri döndükten sonra podyum da kazanan Fernando Alonso, ara vermesine rağmen giderek eski günlerine döndüğünü gösterdi. Katar'da aldığı podyum çok değerliydi. 22 yarışın sadece 2'sinde yarış dışı kalan Alonso, 81 puan toplamayı başardı. Williams'a uzun süre sonra puanlar ve podyum kazandıran George Russell, bu performansıyla Mercedes-AMG Petronas'a da yükseldi. Williams'ın orta sıralarda rekabetçi bir arabaya sahip olduğu yarışlarda da Russell hakkını verdi. Formula 1'in deneyimli pilotlarından Sergio Perez, Red Bull ile ilk sezonunda hem yarış kazandı hem de şampiyonluğun Max Verstappen'e gitmesini sağladı. İstanbul'da Lewis Hamilton'a yaptığı savunma, son yarışta Abu Dabi'de 6 saniye kaybettirmesi kritik anlardı. Alpine ile 2. sezonunu geçiren Fransız pilot, Macaristan GP'yi kazanmayı başararak sezonun en büyük sürprizlerinden birine imza attı. İlk 10 yarışı Mercedes ve Red Bull paylaştıktan sonra dominasyonu kıran Budapeşte'de Ocon oldu. Bunu sezon boyunca başaran bir diğer pilot ise Daniel Ricciardo oldu. McLaren'in 22 yaşındaki genç İngiliz pilotu, bu sezon yükselişini sürdürdü. Rusya'da olduğu gibi bazı acı dersler de aldı ama sezon boyu istikrarlı bir şekilde aracının vaad ettiğini piste yansıtmayı başardı. Sezonun tamamında en hızlı araçlar Red Bull ve Mercedes-AMG'ye aitti. McLaren zaman zaman bu ikiliye kafa tuttu ama Ferrari hiçbir zaman açık bir şekilde diğerlerinden daha iyi değildi. Uzun süredir yapılanan Ferrari'ye katılan Carlos Sainz, başarılı Renault ve McLaren dönemleri sonrası kırmızı tulumu giydi. Kalitesi bilinen Sainz'ın Mercedes ve Red Bull pilotları sonrası sezonu en iyi yerde bitiren pilot olması beklenmiyordu. Sainz bunu başardı ve diğerlerinin en iyisi oldu. Değişen kurallar sonrası Mercedes-AMG, Red Bull'a oranla daha yavaş bir araca sahipti. Lewis Hamilton, tecrübesiyle sezon başında mücadelenin içerisinde kalmayı başardı. Ardından Silverstone ile birlikte Mercedes-AMG hızlandı ve Lewis Hamilton da bir bir yarışları kazanmayı başardı. Kötü geçen ABD ve Meksika yarışlarına rağmen sonraki yarışları kazandı ve son tura lider olarak girdi. Şans yanında olsaydı ve Nicholas Latifi o kazayı yapmasaydı üst üste 5 ve toplamda 8. şampiyonluğunu kazanmış olacaktı. Lewis Hamilton'ın 4 yıllık, Mercedes-AMG Petronas'ın 7 yıllık pilotlar şampiyonluğu hanedanlığını yıkmayı başardı. Tekerlek tekerleğe geçen sezonun son yarışının son turunda talih de yüzüne güldü ve şampiyon oldu. Sezon boyunca neredeyse sıfır hatayla sürdü ve Formula 1 tarihinin 34. şampiyonu oldu.
OluÅŸturulma Tarihi Temmuz 21, 2004 0000Her Formula yarışından sonra, fotoÄŸraf çekimi sırasında ÅŸampiyon pilotların ellerinde ÅŸampanya ÅŸiÅŸeleri görürsünüz. Åampanya ÅŸiÅŸesi F1 podyumlarının vazgeçilmez aksesuvarlarındandır. Peki hiç merak ettiniz mi, bu gelenek nereden geliyor? Oyak Renault'nun dergisi Performans, bu konuyu araÅŸtırmı 1 Dünya Åampiyonası'nın ilk defa düzenlendiÄŸi 1950 yılında Fransa Grand Prix'i, Champagne bölgesinin merkezi Reims'de yapılmış. Champagne Fransızcada ÅŸampanya demek. Otomobil yarışlarına meraklı aynı zamanda ÅŸampanya üreticisi olan Paul Chandon de Moet ve kuzeni Kont Frederic Chandon de Brailles, yarışın birincisi Arjantili efsanevi pilot Manuel Fangio'ya bir 'jereboam' hediye ettiler. Jereboam üç litrelik dev bir ÅŸampanya ÅŸiÅŸesiydi. Bu güzel jest o kadar benimsendi ki, sonraki yarışlarda da tekrarlandı ve ÅŸampiyon pilotlara ÅŸampanya armaÄŸan etmek gelenek haline geldi. İlk ÅŸampanya olayından 16 yıl sonra Le Mans yarışının grup birincisi Jo Siffert istemeyerek de olsa bu geleneÄŸe ayrı bir renk kattı. Åampanya ÅŸiÅŸesini elinde sallarken birden ÅŸiÅŸenin tapası patladı ve olanlar oldu. Podyumun dibindeki herkes, ÅŸampanya banyosu yaptı. 1967 yılında yarışın birincisi Dan Gurney ÅŸampanya duÅŸunu bu defa bilinçli bir ÅŸekilde tekrarladı. Birden fışkıran köpükler, törene ayrı bir hava getirdi. O yıllardan beri pilotlar, dev ÅŸiÅŸeleri sallayıp birbirlerini ÅŸampanya ile ıslatmayı gelenek haline ilginç istatistikler2000 yılında Indianapolis Grand Prix'ini 250 bin seyirci izledi. Bu F1'de ulaşılan rekor seyirci sayısı sezonu 18 Grand Prix ile F1 tarihinde en uzun sezon olacak. Bundan önce sadece 6 sezon 17 Grand Prix'den yıl Grand Prix'lerde 6 binin üzerinde gazeteci ve foto muhabiri görev yapıyor. Her Grand Prix'e yaklaşık 200 foto muhabiri katılı Prix'ler 150 ülkede canlı olarak yayınlanıyor ve yaklaşık 6 milyar televizyon izleyicisi tarafından sezon dünya genelinde F1 ile ilgili yaklaşık 70 bin televizyon programı yayınlanı yılında Almanya Grand Prix'ine 34 araç katıldı. Bu, F1 tarihinde yarışa baÅŸlayan araç sayısında zamanların en uzun boylu F1 pilotu olan Justin Wilson'un boyu 1 metre 92 santimdi. 2003'te Minardi ve Jaguar pilotu2 pilot daha sezonun ilk Grand Prix'inde liderliÄŸe yerleÅŸip ÅŸampiyon oldu. Guiseppe Farina, 1950 İngiltere Grand Prix'si ve Giancarlo Baghetti 1961 Fransa Grand Prix'si Bir pilotun Andrea de Cesaris hiç galibiyet kazanmadan katıldığı Grand Prix sayısı pilot katıldıkları ilk Grand Prix'ten itibaren pole pozisyona imza attılar. Guisseppe Farina, Mario Andretti, Carlos Reutemann ve Jacques Villeneuve.Grand Prix kazanan en yaÅŸlı pilot 53 yaşında. Luigi Fagioli, 1951 Fransa Grand Prix'si.3 marka ilk sezonlarından itibaren ÅŸampiyon oldu. 1950 Alfa Romeo, 1954'te Mercedes ve 1977'te Wolf.Bir pit stopta F1 aracının 4 tekerleÄŸini deÄŸiÅŸtirmek için gerekli süre 3 saniye 15 geçen benzinin 1 saniyede debisi 12 litre. Pole pozisyonundaki pilot ile ikinci sırada start alan pilot arasındaki en büyük fark 2 dakika 198 saniye. 1992 Belçika Grand Prix’inde Nigel Mansell ile Ayrton Senna arasındaEn kısa süreli F1 Grand Prix'si 24 dakika 34 saniye 14 tur sonunda yaÄŸmur nedeniyle iptal edilen 1991 Avustralya Grand Prix'iÂ
en uzun boylu f1 pilotu