🎈 Yetersiz Ve Dengesiz Beslenmenin Sağlığa Etkisi
15 Beslenire Sağlığın Temelidir: Bestesıms Eğitimi Prof. Dr. Ayşe BAYSAL* Beslenme, insan sağlığını etkileyen en önemli etmendir. Yetersiz ve dengesiz beslenme, büyüme ve gelişmeyi engeller, çalışma gücünü azaltır, sağlık harcamalarını artırır ve yaşam sürecini kısaltır.
QvFhy. Türkiye’de protein eksikliği nedeniyle yetersiz ve dengesiz beslenmenin büyük bir sağlık sorunu olduğunu dile getiren Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recep Akdur, piliç etinin, sağlıklı beslenmede ekonomik ve hijyenik üretimi ile hayvansal protein açığını kapatmada öne çıktığını söyledi. Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği Derneği BESD-BİR tarafından düzenlenen 4. Uluslararası Beyaz Et Kongresi, 33 ülkeden kişinin katılımıyla Antalya’da devam ediyor. Kongre’de Türkiye’de Piliç Etinin Halk Sağlığı Açısından Önemi’ başlıklı bir konuşma yapan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recep Akdur, dengeli ve sağlıklı beslenmenin bir ülkenin ulusal kalkınmasında önemli faktörlerden biri olduğunu söyledi. Dünyada her 9 kişiden 1’i yetersiz besleniyor Sağlıklı beslenmenin yememekten değil, yeterli ve dengeli yemekten geçtiğine vurgu yapan Akdur, dünyada her yıl ortalama 53 milyon insanın öldüğünü; bunun 31 milyonunun ise beslenme ile ilişkili olduğunu açıkladı. Akdur, “Bu 31 milyonun 20 milyonu fazla beslenme sonucu hayatını kaybetmekte. 11 milyonu ise yeterince beslenememekle ilgili. Yani dünyada 9 kişiden 1’nin yetersiz beslendiğini söyleyebiliriz.” dedi. Ulusal kalkınmanın önündeki en önemli engellerden birinin sağlıksız ve yeterli beslenme olduğuna vurgu yapan Halk Sağlığı Profesörü Recep Akdur, bunun sonucunda yaratıcılık, zeka ve yeteneğin düşük seviyelerde kaldığını, fizik gücünün oldukça altlarda seyrettiğini ve işe devamsızlıkların yaşandığını dile getirdi. Türkiye’de yetersiz beslenmenin nedenlerinden birinin gıdaya ulaşamama yani yoksulluk olduğunu ifade eden Akdur, sağlıklı beslenmenin en önemli bileşenlerinden hayvansal proteinin çok önemli bir yeri olduğunun altını çizdi. Akdur, “Yeterli vitamin, mineral ve düşük yağ içeriğine sahip olmasının yanında kolay sindirilmesi ve özellikle daha ucuz ve hijyenik olması piliç etini bugün oldukça avantajlı hale getirmektedir.” diye konuştu. Beyaz etin sağlığa faydaları Türkiye’de hayvansal protein tüketiminin birçok ülkeye göre daha düşük olduğunu kaydeden Prof. Dr. Recep Akdur, gelişmiş ülkelere göre Türk insanının yıllık 3/1 kırmızı et tüketirken, bu 3/1’in 3/2’lik kısmının beyaz et olduğunu vurguladı. Bugün çocukların fiziki olarak gelişmediğini, obezite oranının hem kadınlarda hem de erkeklerde artış gösterdiğini belirten Akdur, tüm bu sağlıksız durumlara karşı alınması gereken protein açısından; beyaz etin karbonhidrat ve yağ oranı konusunda da avantajlı olduğu hatırlatmasını yaptı. Türkiye’de hayvansal protein alımında ekonomik üretim ve dağıtımın önemli olduğuna değinen Akdur, “Bugün yoksulluk gıdayı satın alamama ve ulaşamama nedeni. Bu durumda piliç eti hayvansal protein açığını kapamada önemli bir seçenek” diye konuştu. Spekülatif söylemlere karşı eğitim kampanyası önerisi Beyaz et hakkında medyada sıklıkla son derece spekülatif konuşmalar yapıldığına da dikkat çeken Prof. Dr. Recep Akdur, “Yanlış yönlendirme yapan odaklara karşı, anında ve etkili bir eğitim kampanyası yürütülmeli. Kamu denetimine olan güvenin tazelenmesi gerekiyor” dedi.
21 Aralık 2021 12 Sal, 2021 855 tarihinde düzenlendi 80 kez okundu Sağlıklı ve Düzenli Beslenmenin Faydaları Kişi sağlığına önem vermesi halinde, sağlıklı ve düzenli beslenmeyi kendine borç bilmiş bir şekilde hareket etmelidir. Sağlığın başında gelen temel konu, beslenmektir; beslenmek insanların temel ihtiyacı olarak da sayılıyor. Bu ihtiyacın yanlış yollardan ve yanlış gıdalardan giderilmesi halinde, kişi sağlığına oldukça fazla derecede zarar verme eyleminde bulunur.. Bu durum bilinçsizce yapıldığı takdirde, kişi farklı rahatsızlıklara ve zemin hazırladığı birçok hastalıkla baş başa kalabilir. Sağlığınıza önem vermeniz durumunda, düzenli ve sağlıklı beslenmeyi bilinçli bir şekilde uygulamanız gerekiyor; hastalıklara karşı vücudunuzun dayanıklı ve kuvvetli olmasını istiyorsanız sağlıklı besinler tüketmelisiniz. Sağlıklı besinleri tüketmeniz halinde, vücudunuzun savunma mekanizması yani bağışıklık sistemi olarak adlandırılan sistem güçlenir ve virüslere karşı bir kalkan haline gelir. Alınması gereken besinler ve tüketilmesi gereken gıdaların yeterli bir şekilde 3 öğün olarak ayrılıp tüketilmesine düzgün ve sağlıklı beslenme diyebiliriz. Öğünlerin bir tanesinde fazla kalori tüketip diğer ikisinde az kalori tüketmek veya iki öğün yemek, öğünleri beşe çıkartmak kişi için fazlasıyla sağlıksız bir durum olabilir. Kişinin gün içerisinde alması gereken kalori miktarını tamamladığında ve gerekli proteini tükettiğinde, formda kalması muhtemel bir durumdur; ancak kişi gereksiz yağlardan ve zararlı şekerlerden tüketmesi halinde formunu koruyamaz bir hale gelir. Bu durumun ilerisi aşırı kilo alma durumuna gelir ve obezite rahatsızlığını yaşaması muhtemel bir seçenektir. Sağlıksız bir beslenmenin insana getirdiği rahatsızlıklar ve hastalıklar bulunmaktadır. Beslenmenin önemini oldukça kapsamlı bir şekilde araştırdığımız bu yazımızda, uzmanlarında tavsiyelerinden yola çıkarak, başlıklar altında maddelemiş olduğumuz yazılarımızı, tavsiyelerimiz ve gerekli bilimsel açıklamalarımızla da şekillendirmiş bulunduk. Dengesiz ve Sağlıksız Beslenmenin Sağlığa Zararları Kişinin gün içerisinde enerjisi neredeyse hiç yoktur; hareketlerinde de oldukça halsiz bir tavır sergiler. Hareketlerinin ağırlığından dolayı, gün içerisinde birçok kez yürümeye dahi üşenebilirler. Bu durum insanın benliğinde alışkanlık haline gelmiş durumdaysa, kişinin hayat konforunu ve yaşamını negatif yönde birçok faktörden dolayı etkiler. Cilt sağlıkları ve bakımları oldukça yetersiz ve kötü gözükür. Ciltlerinin durumu, kuru ve kötü izler ile kaplıdır; yani fazlasıyla sağlıksız gözükürler. Bu durum kişinin özsaygısından özgüvenine kadar etki eder. İştahsız ve yorgun bir bünyeye sahiptirler. Vücut yapılarının da böyle bir kimliğe bürünmesi muhtemel bir durumdur; bu durumsa sağlıksız ve dengesiz beslenen kişilerin psikolojilerini etki altına alır ve genel bir huzursuzluk yaratabilir. Bu durumun ilerlemesi halinde, kişinin sürekli bir şekilde sağlıksız beslenmesi durumunda, ruhsal problemler de ortaya çıkabilir. Uzmanların söylediklerine göre, sağlıksız beslenen kişiler gün içerisinde baş ağrılarına da katlanmak zorunda kalırlar. Baş ağrısı şikayeti olan kişilerin, gün içerisinde tükettiği besinlere ve öğünlere dikkat etmesi öneriliyor. Kilo ve boy endeksleri açısından oldukça yetersiz ve kötüdürler. Birbirlerine uyuşmayan kiloları ve boyları kişilerde ayrıca sağlık problemleri yaratabilir. Bu durumun kısaca özeti kişiler, obezite veya kemik erimesi durumlarına yakalanabilirler. Dengesiz ve sağlıksız beslenen kişilerin hayat konforları düştüğü gibi, mide problemleri de ortaya çıkmaktadır. Mide rahatsızlığı yaşayan çoğu kişi, sağlıksız ve dengesiz beslenmektedir. Mide rahatsızlıkları ise, reflü, gastrit, ülser, kabızlık, ishal gibi hastalıklardır. Bu durumların yanında, sindirim sisteminde oldukça problemli anlar yaşanabilir; kişinin beslenmesinden ötürü hazımsızlıkta oluşabilir. Yukarıda da görmüş olduğunuz üzere dengesiz ve sağlıksız beslenmenin ardından, vücudunuza ve ruhunuza gelecek birçok zarar bulunmaktadır. Mide problemleri, kilo artışı veya kilo düşüşü, cilt sağlığı ve bakımı, iştahsızlık, yorgunluk, baş ağrısı, enerji düşüklüğü, huzursuzluk hissetmek ve yaşamak istemiyorsanız, beslenmenizi düzgün bir şekilde ayarlamak zorundasınız. Gün içerisinde tüketmekten kaçınacağınız, aşırı yağlı besinler, zararlı yağlar, zararlı şekerler sağlığınız açısından çok mühim bir durumdur. Beslenme programını protein ve karbonhidratlara oranla ayarlamanız tavsiye edilmektedir. Sağlıklı ve Düzenli Beslenmenin Sağlığa Faydaları sağlıklı ve düzenli beslenmek Sağlıklı ve düzenli beslenme ile ilerleyen insanlar, gün içerisinde kendilerini oldukça enerjik ve canlı hissederler. Bu durum insana ayrı bir ruhani huzur vermektedir; ayrıca dayanıklı ve sağlam bir bünyeleri vardır. Esnek ve fiziksel aktivitelerde oldukça yeterli seviyededirler. Güç ve enerji konusunda eksik kalmadıkları için, birçok spor branşında da başarılı duruma gelebilirler. Sporcu insanların başarılı olmalarındaki en temel sebepte beslenme durumlarıdır. Beyin sağlıkları ve ruh sağlıkları oldukça üst seviyededir. B12 Açısından yeterli olan vücut, beyin sağlığı açısından oldukça kuvvetlidir; kişi hızlı düşünür ve kendini birçok durumda iyi telaffuz edebilir. Ruhani huzurları da genelleme yapacak olursak, yüzde yetmişin üzerinde kişinin sağlıklıdır. Sağlıklı beslenmenin bir getirisi de, uzun süre boyunca hasta olmamaktır. Kişilerin beslenmelerine dikkat etmesi sonucunda, bağışıklık sistemleri oldukça kuvvetlenir ve bu savunma mekanizması vücudu hastalıklara karşı korur. Mide rahatsızlığı veya mide problemleri yaşamazlar. Bu durumsa midelerine doğru besinlerin girmesinden dolayı oluşmaktadır. Kilo ve boy endeksi tam ve uygun bir seviyededir. Bu durumsa, kişinin fiziksel aktivitelerde ve egzersizlerde formda olmasını sağlar. Yukarıda görmüş olduğunuz üzere, sağlıklı beslenmek, huzurlu ve sağlıklı bir yaşam demek. Ne derecede iyi beslenirseniz, bunun karşılığını o kadar hayat konforu ve yaşama sevinci olarak alıyorsunuz. Beslenmek insanın temel ihtiyaçlarından birisi olsa da, sağlıklı beslenmek insanın katiyen yapması gereken bir durumdur. Kendinize ve hayatınıza önem veriyorsanız, düzenli ve sağlıklı beslenmeyi ihmal etmeyin. Sağlıklı günler dileriz. Okunma 80 Benzer Yazılar 2021 Yılında Saç Ekimi Fiyatları Nasıl Değişti? Saç ekimi işlemlerinin dünyada en kaliteli yapıldığı ülkelerin başında Türkiye geliyor. Ülkemizde saç ekimi uygulamaları başarılı bir şekilde yapılıyor. 2021 yılında saç ekimi fiyatlarıdeğişiklik gösteriyor.… Sağlıklı Zayıflamak İçin Nasıl Beslenmeliyiz? Sağlıklı görünmek ve sağlıklı bir yaşam sürebilmek için fazla kilolardan arınmak gerekiyor. Öncelikle sağlıklı zayıflamak için kendinizi asla uzun süre aç bırakmamalısınız. Aç kalmak kısa…
Yeterli ve Dengeli Beslenme Sağlığın Temelidir. Beslenme açlık duygusunu bastırmak, karın doyurmak ya da canının çektiği şeyleri yemek içmek değildir. Beslenme; sağlığı korumak, geliştirmek ve yaşam kalitesini yükseltmek için vücudun gereksinimi olan besin öğelerini yeterli miktarlarda ve uygun zamanlarda almak için bilinçli yapılması gereken bir davranıştır. Besin öğeleri vücudun gereksinmesi düzeyinde alınamadığında Yetersiz Beslenme oluşur. İnsanın yaşamı için 50’ ye yakın besin öğesine gereksinimi vardır. İnsanın, sağlıklı büyüme ve gelişmesi, sağlıklı ve üretken olarak uzun süre yaşaması için bu öğelerin her birinden günlük ne kadar alınması gerektiği belirlenmiştir. Bu öğelerin herhangi biri alınmadığında, gereğinden az ya da çok alındığında,büyüme ve gelişme engellenir, sağlık fazla besin tüketilirse, çok alınan bazı öğeler vücutta yağ olarak depolandığından sağlık için zararlı olur. Bu duruma Dengesiz Beslenme denir. Dengesiz beslenmenin önlenmesinde beslenme eğitimi ile sağlıklı beslenme bilincinin kazandırılması büyük bir önem taşır. Yeterli ve Dengeli Beslenen Kişiler Sağlam ve sağlıklı bir görünüştedir. Hareketli ve esnek bir bedene, Muntazam bir cilde, canlı ve parlak saçlara ve gözlere, Kuvvetli, gelişimi normal kaslara, Çalışmaya istekli kişiliğe, Boy uzunluğuna uygun vücut ağırlığına, Normal zihinsel gelişme, Sık sık hasta olmayan bir yapıya sahiptir. Yetersiz ve Dengesiz Beslenenler ise; Hareketleri ağır ve isteksiz Sağlıksız genel görünüşte aşırı zayıf veya şişman Pürüzlü, kuru, sağlıksız cilt yapısına, Şişman veya zayıf vücut yapısına, Sıksık baş ağrısından şikayet eden İştahsız, yorgun, isteksiz bir yapıya sahiptir.
FAO ile WHO tarafından Roma’da düzenlenen İkinci Uluslararası Beslenme Konferansı’nda ICN2 170 ülke, yetersiz beslenmeyle mücadelede etkili politikalar sürdürmek için taahhütte bulundu. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü FAO ve Dünya Sağlık Örgütü WHO Üye Temsilcileri, yetersiz ve dengesiz beslenme sorununu farklı açılardan ele almak ve önümüzdeki yıllarda bu sorunlarla nasıl mücadele edileceğini belirlemek için 19-21 Kasım tarihleri arasında Roma’da düzenlenene İkinci Uluslararası Beslenme Konferansı’nda ICN2 bir araya geldi. Konferansa katılan 170’den fazla ülkeden gıda, tarım ve sağlıktan sorumlu bakanlar ve üst düzey resmi yetkililer, beslenme sorununa çözüm için farklı sektörleri içine alan ve politikalar ve programlar üzerine tavsiyeler içeren Beslenme üzerine Roma Deklarasyonu’nu ve Eylem Çerçevesi’ni kabul etti. Beslenme üzerine Roma Deklarasyonu; herkesin güvenli, yeterli ve besleyici gıdaya erişim hakkını savunuyor, açlıktan mikrobesin yetersizliği vitamin ve mineral eksikliği ve obeziteye kadar, yetersiz beslenmenin her çeşidini önlemek için taahhütte bulunuyor. Sivil toplumu ve özel sektörü de içine alana tüm aktörlerle birlikte hükümetlerin beslenme sorunlarını ve zorluklarını çözme konusunda sorumlu oldukları vurgulanan Eylem Çerçevesi ise hükümetlerin ulusal beslenme, sağlık, eğitim, kalkınma ve yatırım programlarına eklenebilecek 60 adet öneriden oluşuyor. Çerçeve, uluslararası kabul edilmiş göstergelere bağlı, beslenme hedeflerini ve gelişimi izlenebilir kılan, hesap verilebilir ve etkili mekanizmaları ortaya koyuyor. Eylem Çerçevesi’ne göre imzacı ülkeler; anne, çocuk ve genç beslenmesini iyileştirmek, diyabet, kalp hastalıkları, bazı kanser türleri gibi bulaşıcı olmayan ve beslenmeyle ilişkili hastalıkları azaltmak gibi belli hedefleri 2025’e kadar gerçekleştirmek durumundalar. Sağlıklı beslenme düzenlerini teşvik etmekte büyük rol oynayan sürdürülebilir gıda sistemleri için hükümetlerden, gıda güvenliği ve sağlıklı beslenme düzenlerini sağlamak için beslenme boyutu iyi düşünülmüş tarımı teşvik etmeleri ve beslenme hedeflerini tarımsal programlarının plan ve uygulamasına eklemeleri bekleniyor. ICN2 Eylem Çerçevesi, 2015 sonrası BM kalkınma gündemi kapsamında “açlığı sona erdirmek, gıda güvenliğini sağlamak ve beslenmeyi iyileştirmek” için hayata geçirilmesi gereken strateji, politika ve programları ortaya koyuyor. Ülkeler, BM Genel Kurulu tarafından Roma Deklarasyonu ve Eylem Çerçevesi’nin onaylanmasını ve 2016-2025 için beslenme üzerine on senelik eylem planının ilan edilmesinin göz önüne alınmasını önerdi. Söz konusu deklarasyon ile eylem çerçevesi, FAO ve WHO üyelerinin yaklaşık bir yıllık müzakerelerinin ardından ortaya çıktı. Katılımcı ülkelerin, eksik beslenme ile mücadelede 1992 yılında düzenlenen Birinci Uluslararası Beslenme Konferansı’ndan beri önemli ilerleme kaydedilmesine karşın ilerlemenin yetersiz ve dengesiz olduğu noktasında hemfikir olduğu bildirildi. Yetersiz beslenmenin insani, sosyal, çevresel ve ekonomik bedelinin fazla olduğunu belirten FAO Genel Direktörü José Graziano da Silva, “Yetersiz beslenmenin her türünü sona erdirmek için bilgi, uzmanlık ve kaynaklara sahibiz. Herkesin daha iyi beslenmesi konusunda hükümetlerin önderlik etmesi gerekiyor. Bununla birlikte beslenmeyi küresel ölçekte iyileştirmek, sivil toplum organizasyonlarını ve özel sektörü de içine alan ortak bir çaba olmalı.” dedi. Roma Deklarasyonu ve Eylem Çerçevesi’nin, “Beslenmeyi iyileştirme için yeni bir başlangıç noktası” olduğunu belirten FAO Genel Direktörü, “Bizim sorumluluğumuz verilen sözleri elle tutulur sonuçlara dönüştürmek.” ifadesini kullandı. Konferans katılımcılarına video mesajı ile seslenen BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon da, “Herkesin ulusal düzeyde yapacağı taahhütleri öğrenmeyi sabırsızlıkla bekliyorum. Bunun karşılığında BM en etkin desteği sunmaya hazırıdır.” dedi. Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Dr. Margaret Chan ise endüstriyel üretime ve küresel piyasalara dayanan dünya gıda sisteminin yeterli miktarda gıda ürettiğini, ancak sistemin halk sağlığı noktasında bazı problemleri de beraberinde getirdiğini söyledi. İlerleme var, yeterli değil Verilere göre, 1990-92 dönemine göre açlık prevalansında %21 oranında düşüş kaydedilmesine karşın, dünya üzerinde 800 milyondan fazla insan hala açlıkla karşı karşıya. Bunun yanında 2 milyardan fazla insan, gizli açlık olarak tanımlanan yetersiz vitamin ve mineral alımından kaynaklanan mikrobeslenme yetersizliğinden etkileniyor. Yetersiz beslenmenin asıl nedenleri ve faktörlerinin karmaşık ve çok boyutlu olduğu belirtilen Beslenme üzerine Roma Deklarasyonu’nda,iklim değişikliğinden ebolaya kadar pek çok konuya vurgu yapıldı. Deklarasyona göre; yoksulluk, azgelişmişlik ve düşük sosyo-ekonomik statü, hem kırsal hem de kentsel alanlarda yetersiz beslenmenin en önemli sebepleri arasında yer alıyor. Dengesiz beslenme genel olarak bebek ve küçük çocukların kötü beslenmesi ve özensiz bakımından, temizlik ve hijyen eksikliğinden, eğitimsizlikten, sağlık hizmetlerinin kalitesi ve temiz içme suyu sorunundan, gıda kaynaklı enfeksiyonlar ve parazit enfestasyonlarından ve üretimden tüketime güvenli olmayan gıdaya bağlı olarak gıda bulaşanlarının zararlı seviyede alınmasından kaynaklanıyor. Ebola virüsü gibi salgın hastalıklar da gıda güvenliği ve beslenmeyi önemli ölçüde tehlikeye sokuyor. Deklarasyonda ayrıca; iklim değişikliği ve diğer çevresel faktörlerin gıda güvencesi, özellikle de üretilen gıdanın miktarı, kalitesi ve çeşitliliği üzerindeki etkileri bunların olumsuz etkileriyle mücadele edebilmek için uygun adımların atılması amacıyla ele alınması gerektiği vurgulanıyor. Kaynak kıtlığı ve çevresel bozulmanın yarattığı kısıtlamalar ve sürdürülemeyen üretim ve tüketim modelleri, gıda kayıpları ve israfı ile dengesiz dağılım nedeniyle mevcut gıda sistemi sağlıklı beslenmeye katkıda bulunan yeterli, güvenli, çeşitli ve besin yönünden zengin gıda sağlamada zorlanıyor. Deklarasyonda, birçok ülkede elde edilen önemli başarılara rağmen son yıllarda dengesiz beslenme oranını azaltma da çok az ve istikrarsız ilerleme kaydedildiği belirtilerek tahmini rakamlara göre şu sonuçlara ulaşıldığı belirtiliyor Yetersiz beslenme oranı orta derecede düşmesine karşın 2012-2014 yıllarında tahmini 805 milyon insanın kronik açlık çektiğini gösteren mutlak rakamlar kabul edilemeyecek kadar yüksektir. Çocukların büyüyüp gelişmesini etkileyen dengesiz beslenme oranı düştü ancak 2013 yılında beş yaş altındaki 161 milyon çocuğu beslenmenin ileriki aşamaları aşırı zayıflık ise beş yaş altındaki 51 milyon çocuğu etkiledi. Yetersiz beslenme, beş yaş altındaki çocuk ölümlerinin başlıca nedeni oldu. 2013 yılındaki tüm çocuk ölümlerinin %45’i yetersiz beslenmeden kaynaklandı. İki milyardan fazla insan özellikle A vitamini, iyot, demir ve çinko olmak üzere mikrobesin eksikliğinden muzdarip. Hem çocuklar hem de yetişkinlerde görülen aşırı kilo ve obezite tüm bölgelerde hızla artmakta; yetersiz fiziksel aktivite ile bir araya gelen beslenmenin neden olduğu risk faktörleri küresel olarak hastalık ve sakatlık nedenlerinin %10’unu oluşturdu. Deklarasyonun, dengesiz beslenmenin tüm şekillerinden kurtulmak için geliştirilmiş küresel eylem ortak vizyonunda ise özetle şunlar yer aldı Gıda, siyasi ve ekonomik baskı için bir araç olarak kullanılmamalıdır. Gıda ve tarımsal emtia fiyatlarında görülen aşırı dalgalanmalar gıda güvencesi ve beslenmeyi olumsuz yönde etkilemektedir ve neden olduğu sorunların daha iyi izlenmesi ve ele alınması gerekmektedir. Tüm ülkelerde özellikle de gelişmekte olan ülkelerde veri toplama ve analiz için verilen desteğin yanı sıra beslenme verisi ve göstergelerinin daha etkili beslenme denetimi, politika oluşturma ve sorumluluk için geliştirilmesi gerekmektedir. Tüketicilerin güçlendirilmesi, sağlıklı beslenme uygulamaları için gıda ürünlerinin tüketimi göz önüne alındığında bilinçli seçimler yapabilmeleri için geliştirilmiş ve bilimsel kanıtlara dayalı sağlık ve beslenme bilgisi ve eğitime bağlıdır.
yetersiz ve dengesiz beslenmenin sağlığa etkisi